SÂFFÂT Sûresi
1,2 . And olsun (ibâdet için) sâffât olan (saf saf dizilen meleklere, mü’minlere, âlimlere, mücâhid)lere! Ve (başkalarını) sevk ederek idâre (ve haykırarak men‘) edenlere!
3 . Hem zikir (Kur’ân) okuyanlara! (And olsun!)
4 . Şübhesiz ki sizin İlâhınız, gerçekten tektir.
5,6,7 . Göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir; doğuların da Rabbidir.(1) Şübhesiz ki biz, dünya semâsını bir ziynetle, yıldızlarla süsledik. Ve (onu) her âsî şeytandan muhâfaza ederek (koruduk).
8,9 . (O şeytanlar, artık) mele-i a‘lâyı (semâdaki melekleri) dinleyemezler ve her taraftan kovularak (alevli yıldızlarla) taşlanırlar ve onlar için devamlı bir azab vardır.
10,11 . Ancak bir söz kapan olursa, onu da delici, alevli bir yıldız ta‘kîb eder.(2) Şimdi sor onlara: “Yaratılış cihetiyle kendileri mi daha zor, yoksa bizim (semâ ile berâber içinde) yarattıklarımız mı?” Muhakkak ki biz, kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık.
12,13,14 . (Ey Habîbim!) Bil‘akis (sen, onların bu kadar delillere rağmen inkâr etmelerine) hayret ettin, hâlbuki (onlar senin anlattıklarınla) alay ediyorlar. Kendilerine nasîhat edildiği zaman da, ibret almıyorlar. Ve bir mu‘cize gördükleri zaman, (onunla) alay etmek istiyorlar.
15 . Bir de dediler ki: “Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.”
16,17 . “(Biz) öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek kimseleriz? Önceki atalarımız da mı?”
18,19 . (Ey Resûlüm!) De ki: “Evet! Hem de siz zelîl kimseler olarak (diriltileceksiniz)!” Artık o (dirilme işi), sâdece (korkunç) bir sesten ibârettir; bir de bakarsın ki onlar (dirilmiş de etraflarına) bakıyorlar!
20,21 . Ve: “Eyvâh bize! Bu, dîn (cezâ) günüdür!” derler. (Melekler der ki:) “(Evet) bu, kendisini yalanlamakta olduğunuz ayırma günü (aranızda hüküm verme günü)dür!”
22,23,24 . (Meleklere ise o gün şöyle denilir:) “Zulmedenleri ve onlara eşlik edenleri ve Allah’dan başka tapmakta oldukları şeyleri toplayın; sonra onları Cehennemin yoluna götürün! Ve tutun onları! Çünki onlar, sorguya çekilecek kimselerdir.”
1- Güneş, senenin her bir gününde birbirine yakın farklı yerlerden doğduğu için âyette “doğular” denilmiştir. Aynı zamanda dünyanın yuvarlak olması ve her yerin doğu ciheti bulunmasıyla Allah, güneş gibi bir ni‘meti her memlekete, gerçekte izâfî olan kendi doğularından ihsân eder. (Beyzâvî, c. 2, 290)
2- Şeytanların taşlanmaları hakkında bakınız; (Lem‘alar, 28. Lem‘a, 320-324; Sözler, 15. Söz, 44-50)